
Hepimizin bildiği gibi, yapay zeka projeleri yönetme şeklimizi değiştirmeye başladı. Bu kötü bir şey değil; aksine heyecan verici! Proje profesyonelleri olarak, bu dönüşümün sadece gözlemcileri değil, aynı zamanda aktif katılımcıları olma şansına sahibiz. Ben, yapay zekanın proje yönetimine entegrasyonunun bir savunucusu ve destekçisiyim. Ancak aynı zamanda temkinliyim ve yapay zekanın kullanımının yönetilmesi ve kontrol edilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Yapay zeka, risk yönetimi ve planlamadan toplantılara ve paydaş iletişimine kadar temel proje yönetim faaliyetlerini otomatikleştiriyor. Gartner’ın bir araştırmasına göre, 2030 yılına kadar bugünkü proje yönetim görevlerinin %80’inin yapay zeka tarafından üstlenilmesi bekleniyor.
Korkutucu mu? Yoksa Heyecan Verici mi?
Korkutucu mu? Bunun yerine şu şekilde düşünün: Proje yöneticilerinin veri toplama, izleme ve raporlama için sayısız saat harcamak zorunda kalmadığı bir gelecek hayal edin çünkü bu işleri yapay zeka hallediyor. Proje yönetiminin sıradan yönlerinin geçmişte kaldığı, bize rollerimizin stratejik ve insani unsurlarına odaklanmak için daha fazla zaman bırakan bir gelecek. Harika olmaz mıydı?
Korkutucu ya da heyecan verici veya her ikisi birden olsun, hepimiz bir konuda hemfikir olmalıyız: Yapay zekayı proje çalışmalarımızda yönetmek için yapılandırılmış bir yaklaşım benimsemeliyiz. İşte burada yapay zeka yönetimi kavramı devreye giriyor.
Yapay Zeka Yönetimi Nedir?
Özellikle proje yönetimi bağlamında yapay zeka yönetiminden ne anladığımızı tanımlayalım: Proje yönetimi için yapay zeka yönetimi, bir organizasyonun proje yönetimi işlevlerinde yapay zekayı kullanmasına uyguladığı denetimi standartlaştıran ve resmileştiren yapılandırılmış bir yaklaşımdır.
Ancak bu sadece kurallar koymakla ilgili değildir; yapay zeka destekli proje yönetim faaliyetlerini yönlendirmek, yönetmek ve izlemek için tasarlanmış kapsamlı bir çerçevedir. Bu yaklaşım, yapay zekanın sorumlu ve etik kullanımını sağlar ve riskleri azaltır. Yapay zeka yönetimi ayrıca hesap verebilirlik oluşturmaktır. AI sistemlerinin aldığı her kararın ve yaptığı her eylemin bir sorumlusu olduğundan emin olmakla ilgilidir. Son olarak, yapay zeka yönetimi, proje paydaşlarınızın güvenini kazanmanın ve sürdürmenin kritik bir parçasıdır.
Yönetim Eksikliğinin Sonuçları
Şimdi, proje yönetimi için bir yapay zeka yönetişim planı olmadığında karşılaşabileceğiniz tehlikeleri tartışalım. Yapay zekanın proje yönetimi süreçlerinize ve araçlarınıza herhangi bir denetim veya yönlendirme olmadan entegre edilmesine izin verdiğiniz bir dünya düşünün. Bazılarınız için bunu hayal etmeye gerek yok, çünkü bu durum zaten organizasyonlarınızda gerçekleşiyor.
Bazı sonuçlar şunlardır:
- Güven Kaybı: Açık bir yönetim olmadan, paydaşlar yapay zeka destekli kararlara güvenlerini kaybedebilirler, çünkü bu kararların şeffaf veya hesap verebilir olduğunu hissetmezler.
- Artan Risk: Bir yönetim çerçevesi olmadan, güvenlik ihlalleri, veri kötüye kullanımı veya istem dışı etik ihlaller gibi riskler artar.
- Benimseme Direnci: Açık bir yönetim eksikliği, ekip üyeleri arasında belirsizlik veya korkuya yol açabilir ve bu da yapay zeka destekli araçları ve süreçleri benimsemekte isteksizlikle sonuçlanabilir.
- Kötü Karar Verme: Uygun yönetim olmadan, yapay zeka uygulamaları üzerinde kontrolü kaybetmek kolaydır. İnsanların yapmayacağı kararlar verebilirler ve bu da projenizin hedeflerinden sapma ile sonuçlanabilir.
- Düzenlemelere Uyum Sağlayamama: Yapay zeka kullanımına ilişkin artan sayıda yasa ve düzenleme vardır. Uygun yönetişim olmadan, uyumsuzluk riski taşır, bu da cezalar, yasal sorunlar ve organizasyonunuzun itibarının zarar görmesiyle sonuçlanabilir.

Merkezi Olmayan vs Merkezi Yaklaşım
Proje yönetiminde yapay zeka yönetimi için merkezi olmayan ve merkezi bir yaklaşım arasındaki seçim, etkinliği etkileyebilir. Her biri fırsatlar ve riskler sunar.
Merkezi Olmayan Yaklaşım: Organizasyon içindeki her departman veya proje ekibi, kendi yapay zeka kullanımından sorumludur. Bu birimler, belirli proje ihtiyaçlarına bağlı olarak kendi yapay zeka araçlarını, metodolojilerini ve yapay zekayı eğitmek için kullanılan verileri seçme özgürlüğüne sahiptir. Bu yaklaşım esneklik ve özelleştirme sağlarken, aynı zamanda organizasyon genelinde yapay zeka kullanımında tutarsızlıklara yol açabilir.
Merkezi Yaklaşım: Yapay zeka kullanımına ilişkin kararları alan ve standartları belirleyen tek, kurumsal çapta bir varlık tarafından yönetilir. Bu varlık, PMO (Proje Yönetim Ofisi), Mükemmeliyet Merkezi veya organizasyonunuz içindeki başka bir proje yönetimi liderlik grubu olabilir. Bu birim, kuralları, metodolojileri yönetir ve yapay zeka PM araçlarını kullanım için onaylar, organizasyon genelinde tutarlılığı sağlar. Aynı zamanda risk yönetimi, yapay zeka eğitimi ve düzenlemelere uyumdan sorumludur.
Başlarken
Yapay zeka yönetişimine başlarken, genellikle kendinizi dört senaryodan birinde bulacaksınız:
- Kapsamlı Yapay Zeka Politikası: Organizasyonunuzda zaten kapsamlı bir yapay zeka politikası var. Harika! Bu durumu proje yönetimi kullanım senaryolarını ele alan bir ek olarak düşünebilirsiniz.
- Yapay Zeka Yönetişimi Yok: Organizasyonunuz yapay zeka konusunda yönetişim geliştirmeye başlamamış. Yapay zekanın proje yönetimi kullanımı için nasıl yönetileceğine dair bir plan oluşturmak, organizasyonunuz içinde öncü olma fırsatıdır.
- Yeni Yönetişim Politikası: Organizasyonunuz genel bir yapay zeka yönetişim politikası geliştirmeye yeni başladı. Bir proje yöneticisi olarak, yapay zekanın projeleri yönetmek için nasıl kullanılacağını tanımlamak ve savunmak için masada bir yeriniz olduğundan emin olmak istersiniz.
- Yapay Zekaya Karşı Olumsuz Tutum: Organizasyonunuz genel olarak yapay zeka kullanımına olumsuz bakıyor. Bu planı proje yönetimi kullanımı perspektifinden geliştirmek, liderlerinizin diğer kullanım senaryolarını keşfetmek konusunda rahat hissetmeleri için gereken şey olabilir.