Mimari, insan yaşamı boyunca süregelmiş ve gelmeye devam edecek bir eylem çıktısıdır. İnsanlar temel ihtiyaçlarının yanında çağın gereksinimleri doğrultusunda yapılara ihtiyaç duyar ve bunları inşa eder.Bu inşa evresi çiziminden uygulamasına kimi zaman sıkıntılı bir hal alabilmektedir.
Bir proje başlangıcında müellif öncelikle kullanıcıyı iyi analiz etmelidir.Kullanıcı ihtiyaçlarına dönüt vermeyen bir yapı başarılı sayılamaz.Kullanıcıların yapı üzerindeki yaşantıları da sekteye uğratır.Bu durum başlı başına bir vicdani suçtur.
Proje başlangıcında kullanıcıyı iyi analiz eden müellif, kültürün ve gelen özel istekler doğrultusunda estetik kaygılar güdebilir.Bu estetik kaygılara karşı olan görüşler de bulunmaktadır.Bu konu ayrı bir tartışma konusudur.Estetik kaygılarda belirlendikten sonra, çizim safhasına geçilir.Bu süreç yorucu bir süreçtir.Çizimlerde yenilemeler birbirini izler.Projenin büyüklüğüne göre bu süre uzayıp kısalabilir.Çizim aşamasını geçirdikten sonra iş uygulamaya gelir.Bu uygulamalar kimi zaman kağıt üzerindekinden çok farklı sonuçlara gidebilmektedir.Bunun yapılması kağıt üzerindeki projeden yeni bir proje anlama getirmeye kadar ulaşmaktadır.Bunun yanında uygulama projesinin değişmeden uygulanmadığı örnekleri de görmek mümkündür.Bunun doğru veya yanlışlığına proje bazında karar verilebilir.Peşinen konuşmak öngörü olup, hatalı bir tespit olacaktır.