*Okumakta olduğunuz yazıda günümüz mimarlığına eleştiri yapılmaktadır. Bu sebeple yazı içerisinde herhangi bir mimari eser görüntüsü ya da çizimi paylaşılmayacaktır.
21. Yüzyılın henüz ilk çeyreği içerisindeyiz. Fakat ileri ki yüzyıllara pek bir şey bırakmayacağız gibi(!) Teknoloji merkezli yaşamı yorumlamak gerekirse çok hızlı gelişiyoruz. Saniyeler içerisinde yeni özelliklere sahip, teknolojik aletler üretiyoruz. 10 sene önce hayal dahi edemediğimiz gelişmelere tanık oluyoruz. Bu konu hayatımızın her yanına temas ettiği gibi mimariye de bir bölümden ulaşmakta. 3 boyutlu yazıcıları bir şekilde duymuşuzdur. 3 boyutlu yazıcıların büyük ölçekli varyasyonları inşaat sektöründe göreve başlamış durumda. Artık bu yazıcılar sayesinde kısa sürede, kolaylıkla yapı inşa edebiliyoruz. İnşa etme eylemini de teknolojiye teslim etmeye başladığımıza göre artık ne yapacağız? Mimarlar oturdukları yerden sadece tasarım mı yapacaklar? Peki inşa etme eyleminde bulunmayan insanlar harcamaları gereken enerjiyi nerede harcayacak? 4 duvar arasında olduğu yerde koşarak, gruplanmış dökme demirleri kaldırarak mı?
Mimarlara harcaması gereken enerjileri harcattığımıza göre robotlaşmadan daha da etkilenecek olan iş grubuna gelelim: Şantiye Çalışanı! Duvar öreninden tutun, tesisat ustasına iş grupları ,çok değil, yakın gelecekte bu işi yapamayacaklar. Gelişen teknoloji onların işlerine de son verecek. Peki endüstri devrimine gidelim. Makineleşme ile insanlar işlerinin ellerinden alınacağı tehditi ile karşı karşıya kaldı. Sistemin başında bulunan işveren olarak insanlar telaşa kapılmamalarını tembih etmekteydiler. Fakat sonuç işlerinin ellerinden gitmesi ile sonuçlandı. Nihayetinde insanlar yeni işler bulup hayatlarını sürdürmek zorundaydılar. Bu sebeple yürürlükte olan meslekleri ayırmaya gittiler. Buna uzmanlaşma dediler. Artık mimarlık adı altında bir sürü meslek türedi. Başlangıçta bu yol ile bu günlere gelmeyi başardılar. Fakat artan nüfus ve okullaşma bir noktadan sonra patlak verdi ve dünya da işsizlik artmaya başladı. Gereksiz uzmanlaşma ve bu uzmanlıklarda okullaşma gerekli olan insan gücünün üzerine çıktı.
Günümüze gelecek olursak, yürürlükten kalkacak olan mesleklerde çalışan insanlar bu yüzyılda da işsizlik ile mücadele edecekler. Bu defa farklı bir durum söz konusu; İnsanların karşılaştıkları bir soruna çözüm üretmeleri zaman alıyor.Hızlı gelişen teknoloji zamanı çok hızlı tüketiyor, insanlar sürekli değişen dünya da karşıladıkları sorunlara çözüm üretmekte güçlük çekecek. Bu yolla tek amaçları el verdiğince bir şekilde para kazanmak. Bu aynı zamanda suç oranlarınında artmasını beraberinde getirmesi kuvvetle muhtemel. Peki bunun önünü almak mümkün mü? Teknolojiyi daha yavaş geliştirmenin bir yolu var mı? Hayır! Siz teknolojiyi geliştirmezseniz başkası geliştirecek. Kaçınılmaz insanlığın sonu değişmeyecek, er ya da geç gelecek!