
Benimle Büyüyenler İçin
Yağmurlar da diner moruk,
Gökyüzüne bakmayıveririz bir gün.
Zaten üç damla suyun bir avuç toprakla çarpımından
doğdum ben.
Bunun için çamura kestim son günlerde.
Sen hiç Bob Dylan dinledin mi,
Hiç dün gece dinledin mi?
Şarabı rakıyla karıştırıp,
Saatler moruk saatler…
Ne olmuş saatlere,
kurmayıveririz bir gün.
Ben parmak hesabıyla bir ömür yaşadım,
Yükseklik korkusundan, başım hiç dik durmadı.
İğreniyorum kendimden bile bazen,
Dünyadan her zaman…
Kaldırıp yakamı inerim, gecenin ayıp yerlerine.
Eve geç gelen adamların hüznüyle.
Biz ne kötü yaşadık be moruk!
Bir kuş kanatlarını dürünce rüzgarsız kalmak gibi,
O kadar yalnız, o kadar umutsuzduk.
-Geçmiş zaman kipi gitmedi burda ama neyse,
Moruk diyorum artık benimle büyüyenlere.
İnsan kendisi için kıymetli olan kimi şeyleri sır gibi saklar anlatmaz kimseye hatta o kadar bahsetmez ki an gelir kendisi bile
o şeyin varlığından hiç haberdar olmamış gibi, sanki hiç bilmemiş gibi, onu anmadan yaşamaya devam eder. Diğer tüm kültürlerde
olduğu gibi bizim kültürümüzde de unutulmaya yüz tutmuş, saklı kalmış böyle nice değerler bulunmakta. Hatta bazıları var ki değeri hiçbir zaman
hakettiği kadar gün yüzüne çıkmamış vaziyette. İşte böyle gömülü, böyle saklı kalmış bir değer bizim için Ahmet Erhan. Acı, hüzün, özlem, sevmek… Öyle derin işlemiş ki
içerisinde bunları, öyle derin sözler taşıvermiş heybesinden. Ama en çok acıyı işlemiş olanlardan o. Nitekim ondan “Her şey bir acının bilincine
varmakla başladı. /Bir taşı kaldırıp atmakla, bir kapıyı açmakla… /İnsanlar işlerine gider, ben acıya giderim.”dedi yine bir şiirinde.Hatta çoğumuzun zaman zaman hüzünlerimize
ortak ettiğimiz -acılara tutunmasıyla- bildiğimiz Ahmet KAYA da “Dardayım” derken şarkısının finalinde Ahmet ERHAN‘IN dizelerini seslendirmiştir.
“Kapalıydı kapılar, perdeler örtük
Silah sesleri uzakta boğuk boğuk
Bir yüzüm ayrılığa, bir yüzüm hayata dönük
Bugün de ölmedim anne
Üstüme bir silah doğruldu sandım
Rüzgâr, beline dolandığında bir dalın
Korktum, güldüm, kendime kızdım
Bugün de ölmedim anne.”
Hangi şiirine baksak sanki hep farklı bir dille anlatmış bize insanı, dünyayı,ona şu kısa ömründe kaldıramayacağı kadar büyük dertlerle sınayan şu dünyayı…
Çok uzun bir süre kalmadı bu dünyada belki ama, bu kadar susarak, ardında söyleyecek çok şey bırakarak gitti. Benimle Büyüyenler İçin dedi mesela başta okuduğunuz şiirinde.
Ben de yazımı o şiirinde bahsi geçen Bob Dylan ın bir şarkısıyla sonlandırıyorum, o da bir başka sırrın habercisi.
Nice denizlere yelken açmalı ki beyaz güvercin
Gün gelip kumda yatabilsin,
Nice zaman uçuşmalı ki mermiler
Sonsuza dek yasaklanabilsin
Yanıtı dostum, esen yelde, esen yelde yanıtı.